Süleyman Kollu


SAHNE PERDE VE OYUN

Tiyatro en eski sanat dallarından biridir. Çünkü insan doğasında var olan betimleme, sergileme, ifade etme becerilerini çok eski tarihlerden beri kullanmıştır


 Tiyatro en eski sanat dallarından biridir. Çünkü insan doğasında var olan betimleme, sergileme, ifade etme becerilerini çok eski tarihlerden beri kullanmıştır. Bunun sahneye taşınmış olanı tiyatro ismini alıyor. Seçilen konu bazen bir aşk hikâyesi, bazen bir komedi bazen de dram olabiliyor. Hangi türü olursa olsun tiyatro izleyici ile oyuncunun arasında bir köprü kuruyor. Bu öyle bir köprü ki; izleyen oyunda, oyuncuda kendini buluyor. Bazen sahneden verilen görüntü, izleyici tarafından  yıllarca görülemeyenler olabiliyor. Bu yüzden tiyatro sahneden okunan bir kitap ve o kitabın hikayesinin hayata geçirilmesi olarak da adlandırılabilir. Burada oyuncunun yorum gücü, sanatsal becerisi eserin gücünü ve başarısını sergilemekte.

Yıllar önce usta tiyatrocu Yıldız Kenter Hanımla tanışmak ve kısa da olsa bir sohbet imkanım oldu. Kendileri o günlerde ?ben anadolu? adlı tek kişilik oyunu sergiliyordu. Beşiktaş Kültür Merkezindeki oyununa davet etmişti. Gidip, zevkle izlemiştim.  Sohbetimizde tiyatroyu anlatan Yıldız Hanım ?tiyatro benim hayatım? demişti. O gün benim işim, her şeyim şeklinde yorumladığım bu sözün aslında çok daha geniş anlamı olduğunu düşünüyorum. Elbette sahneyi oyunun her saniyesinde  dolduran ve oyun sonunda dakikalarca ayakta alkışlanan böylesine önemli bir oyuncunun tiyatro tarifi çok basit olmamalıydı. Şimdi bir hayatın içine neler girebildiğini düşündükçe bu tanımın da ne kadar geniş olduğunu anlıyorum.

Evet tiyatro bir sanat? Ancak tiyatro izleyicisini eğiten ve hatta eğitiminde gelişimine yardımcı olan bir sanat. O yüzden iyi bir sanatsever olmaktan ziyade iyi bir izleyici ve yorumlayıcı olmak gerekir. Zira izleyicisinin kültürel gelişimine katkı sağlayan tiyatronun ancak bu şekilde amacına ulaşabileceğine inanıyorum. Kitap okuyan, okuduğu kitapta anlatılanları hayal ederek kurgulayan okurun tiyatroyu takip etmesi ile sıradan bir izleyicinin oyun sonundaki kazanımları da farklı olacaktır. Her gün tiyatro seyredemeyeceğimize göre yoğun kitap okumaya verilebilecek en güzel mola tiyatrodur diyebilirim.

Şehrimiz 9 bin yıllık bir kent kültür yapısının mirasını yaşasa da tek bir sinema salonunda arada sırada tiyatro eseriyle karşılaşan Akhisarlıların çok şanslı olmadığı kanaatindeyim. Ne diyelim geleni izleyip, yakın yerlere giderek tiyatrosuz kalmamaya çalışmalıyız.

Sahnenin tozunu yutan usta tiyatrocuları daha fazla izleyebilmek ümidiyle, dünya tiyatrolar günümüz kutlu olsun.