Süleyman Kollu


ZEYTİN, İŞÇİSİ VE SİGORTASI

Yıllar önce ekonomik değil ama sofra kültürü açısından bir zenginlikti zeytin Akhisarlı için. O dönemde asıl geçim kaynağı tütün, pamuk ve şehrin güney bölgelerinde ovalardaki üzümlerdi.


Yıllar önce ekonomik değil ama  sofra kültürü açısından bir zenginlikti zeytin Akhisarlı için. O dönemde asıl geçim kaynağı tütün, pamuk ve şehrin güney bölgelerinde ovalardaki üzümlerdi. Zeytin pazara tek tük çıkar ve hatta aranıldığında zor bulunurdu. Zira var olanın olmayana hediye ettiği yiyecekten öteye geçemiyordu. Zeytinlikler çok bakılmaz, o sene üzerinde ne varsa onunla yetinilirdi. Zeytin kuşları geç toplanan bazen de hiç toplanmayan zeytinleri yiyerek patlayıncaya kadar beslenir, tüyleri pırıl pırıl parlardı.

Tütün tarımında yaşanan kota ve fiyat problemleri ne zaman gündeme geldi, üretici de yeni alternatifler aramaya başladı. Bir gün bir baktı ki, hiçbir yerde olmayan ancak lezzetiyle dünya birincisi olan bir servete sahipmiş Akhisarlı. İşte o zaman zeytin gerçek değerini bulmaya başladı. Boş tarlalar acilen zeytin fidanlarıyla doldu. Sertifikalı zeytin ekimine verilen devlet desteği işi iyice hızlandırıp bir anda 18 milyon zeytin ağacı sayısına ulaşılıverdi. Yıl boyunca sadece zeytin toplama zamanı tarlaya uğrayan üretici, zeytini, çapalamaya, budamaya, sulamaya, ilaçlamaya ve hatta üstündeki ürüne bakıp keyif almak için tarlaya gitmeye başladı. Eskiden boşta olsa olur denilerek önemsenmeyen zeytin, tarlaların fiyatını üç katına çıkarıverdi.

Tüm bunlar zeytinle gelen örtülü bir zenginliği de getirdi. Şimdi iki ayrı yerde zeytin işleme tesisleri, organize sanayidekiler cabası. Hele bir de Türkiye´de tek olan zeytin ihtisas sanayi bölgesinin yapımı Akhisar´da zeytinin ne derece önemli olduğunu apaçık ortaya koydu.

Üreticinin beklentisi zeytinin tanesine prim verilmesi? Çapasından sulamasına, budamasından ilaçlamasına, toplamasından işlemesine kadar zeytine hayran ve umut dolu gözlerle bakarak çalışan üretici hak ettiği desteği alabilme mutluluğunu yaşamak istiyor. Kayıtlı veya kayıtsız zeytin ticareti yapan, alıp satan, tohuruna ortak olan yüzlerce zeytin tüccarı para kazanırken, adeta değim yerinde ise  onu dünyaya getiren üretici halen masrafını kurtarıp azıcık para kazanma derdinde.

Bir de toplayıcılar var dertli. Sabah gün doğarken çıkılan yolda, yirmi kişilik midibüse otuz beş kişi binerek alt alta üst üste bir yolculuk. Zira zeytin işçisi ihtiyaçtan, zorunluluktan çalışıyor. Gördes´ten, Demirci´den, Sındırgı´dan Akhisar´a her gün gelip giderek çalışan zeytin işçisi olduğu gibi, üç aylığına yatılı olarak gelenler de var.

Sıcak, soğuk, kar, kış demeden günlük yevmiyesinin hesabını yaparken, eve bir lokma ekmek götürme derdinde olan zeytin işçisi her an ağaçtan düşme tehlikesi ile karşı karşıya? Her yıl onlarca işçi ya ucuz atlatıp yaralanıp kolunu, bacağını kırıyor ya da beli kırılıp sakat kalıyor. Zeytinlik sahibi zeytininin bir an önce toplanmasını isterken işçi hayatını ortaya koyuyor. Bu konuda devletin günlük veya mevsimlik işçiye kendisinin de desteklediği bir sigorta sistemini acilen getirmesi lazım.

Sigorta konusu, işçi, üretici ve devlet arasında çözülmesi gereken ciddi bir mesele. Zira yaralanan veya sakat kalan işçi hem sağlık giderlerini ödemek zorunda kalıyor hem de çalışamadığı için gelir kaybı yaşıyor. Bir kaza bu zeytin işçisinin hayatını allak bullak ediyor.

Önerimiz şu, zeytin prim desteği taneye yapılsın. Ancak şart koşulsun. Şart şu; Zeytin toplama işçisi olarak çalışan işçinin sigortası işçiden 3 TL, işverenden 5 TL, devletten 5 TL, günlük 13 TL, aylık 26 gün çalıştığını düşünürsek 338 TL yani iş kazası ve meslek hastalığı primi tutarını yakalıyor. Devlet zeytin tanesine kilo başı 25 kuruş destek yaparsa işçinin günlük 50 kilogram zeytin topladığını varsayarsak, bu destek 12,5 TL yapıyor. Yani işçi ayda 78 TL vererek sigortalanıyor. İşveren-üretici sigorta için verdiği paranın fazlasını (12,5-5=7,5 TL)alıyor.  Kilo başına yapılan 25 kuruşluk bu destek her kesimi memnun edecek. Bu arada kayıt dışı üretim ve ticaret de kayıt altına gireceğinden devlet bu işten en çok kar eden olacak.

Basit bir hesap gibi görülebilir. Ancak bu konuyu daha önce hem iktidar partisi, hem de muhalefet partisi Manisa milletvekillerine sundum. Sonuç inşallah herkes için hayırlı olur.